Tecrit’ten Mesaj Var!

avatar

neokusam.org

  • e 1

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Tecrit Edebiyat Dergisi bugün ilk sayısıyla bizlere “merhaba” dedi. Ahmet Şerif Doğan‘ın yoğun emekleri ve sanat anlayışıyla gözlerini açan, tabiri caizse doğum sancısını atlatan Tecrit Edebiyat, hem dijital, hem de matbu olarak çıkıyor. Tecrit’in birçok amacı var, buna yazımın sonunda kendi manifestosunu paylaşarak ayrıca yer vereceğim.

Tecrit Edebiyat Dergisi diyorum, fakat Tecrit Edebiyat elbette sadece dergiden ibaret bir oluşum ya da eylemler bütünü değil. Onun sınırı herkes, yani ne kadar çok şey istenir, ondan beklenirse sınırı o kadar genişleyip, güçleniyor. Hızlı ama farkında, sade ama dopdolu. Çizgisi her hareketiyle daha da belirginleşiyor. Mütevazı duruşu bir çok kötü niyetli, bu piyasanın kulislerini dolduran, daima dedikodu kazanın altını harlayanları kendinden uzak tutuyor. Çünkü öyledir, menfaati edebiyat olmayanlar anladığım kadarıyla pek Tecrit’e yanaşmıyorlar. Kendinden dopingli, enerjisini ne alkıştan ne yuhalanmaktan ne de perde arkasındaki modası geçmiş şiirleriyle gençlerin önünü kapatıp, onlara biat kültürünü aşılamaya çalışan ihtiyarlardan alıyor. Onun enerjisi daima nefes almak ve almaya çalışmak. Bunu yaparken ise kendini hiç gizlemiyor, çünkü ne gizlenmeye ne de ortalara düşmeye ihtiyacı var.

Her ne kadar dışlanan bir kesime sesleniyor gibi anlaşılıyor olsa da, benim anladığım aslında Tecrit’in duruşu herkese, her kesime aynı. Kapımız açık, biz buyuz diyorlar ve bunu üzerine basa basa söylüyorlar. Öyle de olmalı.

Tecrit Edebiyat’ta dikkatimi çeken başka bir durum ise şu; sürekli etrafta gördüğümüz isimlerin çoğu orada yok, yani aslında tam da söylediğini yapıyor Tecrit Edebiyat. Popülariteye bir düşmanlığı yok, ama edebiyat sadece ondan da ibaret değil diyor. Belki bazen bunu söylerken sesi yükseliyor ya da ben öyle hissediyorum ama elbette doğru söylüyor. İşin açığı ben hiçbir yerde görmediğim, duymadığım ne kadar çok isim, iş ve tavır görürsem, o ortama saygım bir tık daha fazla oluyor. Çünkü bütün varlığıyla, vücut bulduğu her yanıyla tanınmak, seninle tanışmak sende de bir anlam kazanmak istiyor. Bütün derdini, sırrını şıp diye anlıyorsunuz. Bu ise çok güzel. Okunacak olması, daha da büyüyecek olması daha da güzel.

Tecrit Edebiyat‘a çıktığı yolda başarılar deyip, sitesine bir göz atmanızı tavsiye edip, sözü kendisine bırakıyorum.

Aykut Akgül

Tecrit Edebiyat Manifestosu

Cennetten kovulanlar, cehennemden ürkütülenler, bir balta bulup da sap olmamaya direnenler, kendi çalıp kendi oynayanlar, kendi yazıp kendi dinleyenler, kendi okuyup kendi duyanlar, kendi olup kendini arayanlar, çiçek olup yağmura kalanlar, saksı olup çimene kalanlar, gök olup yere bakanlar, yer olup göğe akanlar, büyüdükçe çocuk olanlar, çocuk olup büyük konuşanlar, derdi devayı kendi içinde bulanlar, kendi içini kanserlere yuva yapanlar, pozitif görünüp negatif yaşayanlar, negatif görünüp pozitif yaşayanlar, işi öğrenip ustasını aşanlar, işi öğrettiği çırağını asanlar, her kalp ritmine ağlayanlar, her duran kalbe masaj yapanlar, kuşları simitle doyuranlar, simitle doyan kuşlarla karnını doyuranlar ve daha niceleri buyurun tecrit olmaya.

Ahmet Şerif Doğan

www.tecrit-edebiyat.net
instagram/tecritedebiyat

Sıradaki içerik:

Tecrit’ten Mesaj Var!