Bu hafta yine buluşmaktan mutluluk duyuyorum. Yayıncılık dünyasındaki yazar dostlarımın serüvenlerini karşınıza çıkarmaktan dolayı mutluyum. Bu hafta Bayram Recber röportajımız ile karşınızdayız. Geçelim röportajımıza.
S.1- Kendinizden bahseder misiniz?
C.1- Adanalıyım. Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları alanında yüksek lisansımı tamamladım. Bir kamu kurumunda çalışmaktayım. İşten arta kalan zamanlarda spor yapmak, kitap okumak, edebiyat alanında çalışmalar yapmak en temel uğraş alanlarım arasında yer almaktadır.
S.2- Yazarlığa ne zaman başladınız? Sizi böyle meşakkatli bir yolculuğa iten etkenler nelerdir.
C.2- 2009 yılında, kişisel gelişim kitabı yazarak başladım. Her insan gibi ben de hayatın çıkmaz sokaklarından payımı aldım. Üzüldüm, kırıldım, yoruldum. Tam bitti derken kişisel gelişim kitapları okuyarak çıkışı buldum. Sonra yazma isteği doğdu içimde. Okudukça yazdım. Yazdıkça cesaretlendim. Nihayetinde çıkış yolumu anlatan bir kitap çıktı ortaya.
S.3- İlk kitabınızın yayınlanma süreci hakkında bilgi verir misiniz?
C.3- İlk kitabımın adı: “Tebessüm-Pozitif Düşünme Sanatı”dır. Yaşadığım sıkıntıları aştıkça içimde bir tebessüm uyandırdı. Ve tebessümün insan ruhu, psikolojisi ve aklı üzerindeki iyileştirici etkisini keşfedip kaleme aldım. Kişisel gelişim kitapları yazan bir yayınevi ile irtibata geçip kitabımdan bahsettim. Dosyayı istediler. İncelemeler neticesinde basıma uygun görüldü ve 2009 yılında yayınlandı.
S.4- Yazmak sizin için ne ifade ediyor.
C.4- Yazmak benim için vazgeçilmez bir tutku. Hatta bazı dönemlerde bağımlılık halini alıyor.
S.5- Yazmaya ait ritüelleriniz nelerdir? Hangi durum ve koşullarda yazıyorsunuz?
C.5- Öncelikle, konularımı sürekli aklımda taze tutmalıyım. Tazeliği koruyabilmek içinse sürekli yazmalıyım. İşimden arta kalan zamanlarda her an yazma modundayım. Ama en çok da gece uykumu alıp uyandığım zamanlar keyif alıyorum. Daha verimli oluyor.
S.6- Hayatın içinden bir kesiti, bir gerçekliği, bir anıyı eserinize nasıl aktarırsınız?
C.6- Hayatın gerçekliği ile edebiyatın gerçekliği birbirinden farklıdır; lakin birbirini besler. Karakterlerimiz ve konularımız gerçek hayattan izler taşır. Gerçek hayatta oturduğumuz ev, mahalle; uğradığımız market, maruz kaldığımız saldırı, yaptığımız kaza ve buna benzer yüzlerce anı karakterlerimize yansıtılabilir. Çoğu zaman öyle yapmışımdır.
S.7- Şu an yazdığınız bir kitap var mı?
C.7- Aklımda birden fazla proje var. Lakin şu an, 2012 yılında yazdığım ilk romanımı, daha profesyonel, daha edebi anlamda yeniden yazıyorum.
S.8- Kitaba olan ilginin ülkemizde bu kadar düşük olması bir yazar olarak size ne düşündürüyor.
C.8- Maalesef ülke insanımızın öncelikleri farklı. Bu durum yaşadığımız coğrafyadan, ekonomik hayattan kaynaklanabiliyor. Ben yine de birkaç hamleyle bu durumun aşılabileceğine inanıyorum. Birincisi: Bir öğrenciye çocukluğundan itibaren “kitap harçlığı” adı altında yönlendirici, motive edici harçlık vermek. İkincisi: Ebeveynlerin ev de mutlaka, kendileri okumasa dahi, çocukları için, küçükte olsa bir kitaplık oluşturması. Bu 2 alışkanlık, gelecek nesilde kitap okuma oranını yükseltecektir.
S.9-En son okuduğunuz kitap ya da kitaplardan bahseder misiniz?
C.9- Maalesef ben de küçükken kitap okuma alışkanlığı kazandırılmayanlardanım. Bu nedenle çok fazla kitap okuyamadım. Ama gecikmeli de olsa okumaya çalışıyorum. Son okuduğum 3 kitap sırayla: Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Halit Ziya Uşaklıgil’den Mai ve Siyah, Şu an devam ettiğim kitap ise Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’den Yeraltından Notlar.
S.10- Yayıncılık dünyasına yönelik planlarınız, düşünceleriniz nelerdir?
C.10- Aslında yayıncılık dünyasında aradığımı bulamadım. Tanınmış yayınevleri popüler olmayan yazarlara şans tanımıyorlar. Diğer yayınevleri ise eserin kalitesini değerlendirmeden, yazarın ne anlatmak istediğine bakmadan, yazarı yönlendirmeden, kaliteden uzak kitapları basıp yazarın parasını alma derdine düşüyorlar. Önümüzdeki süreçte bir yayınevi kurma hayalim var. Kaliteli, dürüst, kazan kazan politikasına dayanan bir yayınevi olabilir.
Teşekkür ediyorum.
Bir yayınevi kurma hayalim var. Kaliteli, dürüst, kazan kazan politikasına dayanan bir yayınevi…
Yorum Yaz